Fiziksel ve biyolojik yıpranmaların meydana geldiği yaşlanma sürecinde bireylerin sağlıklı beslenmesi oldukça önemlidir. Sağlıklı beslenme ise kişinin yeterli ve dengeli beslenmesi anlamına gelmektedir. Yaşlılıkta beslenmenin yeterli ve dengeli bir şekilde sağlanması yaşlı bireylerin sağlığını olumlu yönde etkileyen ve yaşam kalitesini artıran etmenler arasında en önemlilerindendir.  

Yaşlılıkta beslenme düzenini etkileyen faktörlerden biri de yaşlı bireylerin sağlık durumlarıdır. Şeker hastalığı, tansiyon, kalp- damar rahatsızlıkları ve kolestrol gibi yaşlandıkça ortaya çıkma riski artan hastalıklarda, beslenme düzeni hastalığın seyrini etkilemesi açısından oldukça önemlidir. Yaş ilerledikçe iştahsızlık, tat ve koku almada azalma, diş kayıpları, kaslarda yaşanan güçsüzlük ve sindirimde yavaşlama nedeniyle beslenme düzeni değişirken yaşam kalitesinde azalmalar meydana gelebilmektedir.  

Yaşlılıkta sağlıklı beslenme dört besin grubunda var olan yiyeceklerin tüketilmesi ile gerçekleşmektedir. Bunlar, tahıl grubunda bulgur, makarna, tarhana; süt grubunda peynir, yoğurt ve süt; et grubunda et, tavuk, balık; sebze ve meyve grubunda bulunan yiyeceklerden oluşmaktadır. Fakat bu besinlerin ne sıklıkta ve ne ölçüde tüketileceği uzman diyetisyenlerin her bir yaşlı bireye özgü hazırladığı programlarla belirlenmektedir.  

Yaşlılıkta Beslenme Konusunda Dikkat Edilmesi Gerekenler 

Yaşlılıkta sağlıklı beslenme kişiden kişiye değişen programlarla sağlanır fakat yine de genel geçer bir liste yapmak gerekirse; 

• Posalı yiyecekler tüketilmesine dikkat edilmelidir, böylece kabızlığın engellenmesine yardımcı olunacaktır. 
• Besin çeşitliliğinin sağlanması gerekmektedir.  
• Alkol ve sigara tüketilmemelidir. 
• Ihlamur, ayran, çorba ve taze sıkılmış meyve suları tüketilmelidir. 

• Bir günde en az üç öğün yenmelidir ve kahvaltıya gereken önem gösterilmelidir.  
• Bireylerin hem ideal vücut ağırlığı korunmalı hem de kas gücüne dikkat edilmelidir.  
• Tercih edilen besinlerin bireyin harcadığı enerjiyi karşılayacak oranda olmasına dikkat edilmelidir. 
• Kırmızı etten ziyade tavuk ya da hindi eti tüketilmesi daha iyi olacaktır. 
• Bolca meyve ve sebze tüketilmelidir.  

• Yeterli miktarda sıvı alındığından emin olunmalıdır. 
• Kalsiyum oranı yüksek besinler tüketilmedir. 
• Soydum, tuz ve şeker tüketiminin azaltılması gerekmektedir. 
• Az ve sık yiyerek sindirimde meydana çıkabilecek sorunlar engellenmelidir. 
• Doymuş yağ tüketimi azaltılmalıdır. 

Yaşlılıkta Beslenmede Yukarıda Değinilen Hususlara Dikkat Edilmezse  

• Yaşlı bireylerin metabolizması yavaşlayabilir. 
• Kronik hastalılar meydana gelebilir. 
• Kemik kalsiyumlarında düşüş görünebilir. 
• Böbrek sorunları baş gösterebilir. 

• Diş kayıpları yaşanabilir. 
• Kronik kabızlık oluşabilir. 

Ekolife Yaşam Merkezi’nde kurum sakinlerinin doğru, dengeli ve sağlıklı beslenmesi en çok dikkat edilen hususlardan biridir. Uzman diyetisyenler eşliğinde kişiye özel beslenme programları oluşturulur ve özenle takip edilir.

Dünya Sağlık Örgütü’nün tanımlamasına göre bireyin çevresine uyum sağlama becerisini kaybetmesi olarak betimlenen yaşlılık döneminde birey fiziksel anlamda bir takım gerilemeler yaşamaktadır. Fiziksel yetersizlikler, geri dönüşü olmayan yıpranmalar ve bunların beraberinde gelen günlük rutin işlerini yapamama, etrafa ayak uyduramama gibi problemler yaşlı bireylerin içe kapanmasına neden olabilmektedir. Fakat bundan kaçınılmaz bir sonmuş gibi bahsetmek öğrenilmiş çaresizlik yanılgısına kapılmak olacaktır. Bu nedenle aktif ve sağlıklı bir şekilde yaş almanın yollarını araştırmak gerekmektedir.  

Aktif ve sağlıklı yaş almanın yollarından biri de fiziksel aktivitelerdir. Düzenli yapılan fiziksel aktivitelere egzersiz denmektedir. Egzersiz yapmak her yaştan insan için oldukça önemlidir fakat kaslarında güçsüzlük oluşan ve bağışıklık sisteminin zayıflamasıyla pek çok hastalığa karşı daha savunmasız hale gelen yaşlı bireyler için çok daha fazla önem arz etmektedir. 

Yaşlılıkta Fiziksel Aktivite Yapmak Neden Gereklidir? 

• Kalp, damar ve solunum sistemlerinde olası kötüleşmeleri engellemek 

• Yüksek kan basıncının düzelmesini sağlamak 
• Kolestrol seviyesinin düşmesini sağlamak  
• Kas gücünü ve kasların dayanıklılığını artırmak 
• Denge ve koordinasyonda iyileşme sağlamak 
• Düşmelerin önlenmesi 

• Aktif bir yaşam sürmek 
• Psikolojik olarak kendini daha özgüvenli, dinç ve keyifli hissetmek 
• Uyku kalitesini artırmak 
• Kilo alımının önlenmesi 

Yaşlılıkta fiziksel aktivitelere gereken önemin verilmesi yukarıda saydığımız gibi pek çok olumsuzluğun yaşanmasını engellemeyi ve var olan olumsuzlukların da seyrini yavaşlatıp kişinin yaşam kalitesini artırmayı sağlamaktadır. Ekolife Yaşam Merkezi’nde uzman ekipler tarafından kişiye özel egzersiz programları hazırlanmaktadır. Bireyleri zorlayacak fiziksel aktivitelerden kaçınılmakta sadece hayat standartlarını yükseltecek fiziksel aktivite programları oluşturulmaktadır.  

Yaşlı Bireyler İçin İdeal Fiziksel Aktiviteler Nelerdir? 

• Yürüme 
• Bisiklete binme 
• Yüzme 
• Denge, esneme ve kuvvetlendirme egzersizleri 

Yürüyüş yapmak en çok tercih edilen fiziksel aktivitelerden biridir. 15- 20 dakikalık bir yürüyüş bireye fiziksel anlamda çok iyi geleceği gibi mental olarak da oldukça faydalıdır. Yürüyüşe yavaş tempoda başlanmalı ve kademeli olarak hız kazanılmalıdır. Hava, mekân, giysi ve ayakkabının yürüyüş yapmaya uygun olduğundan emin olunmalıdır.  

Yüzme ise sırt, kol ve bacaklara ağırlık vermediğinden, vücudun sıkılaşmasını sağladığından yine sıkça tercih edilen aktivite türlerinden biridir. Ekolife Yaşam Merkezi’nde yürüyüş parkurları, yüzme havuzu ve egzersiz yapılabilecek çeşitli alanlar bulunmaktadır.  

Yaşlılıkta Fiziksel Aktivite Yaparken Dikkat Edilmesi Gerekenler 

• Yaşlı bireyler fiziksel aktivitelerine mutlaka ısınma hareketleriyle başlamalıdır.  
• Fiziksel aktivite soğuma hareketleriyle bitirilmelidir.  

• Sakatlanma gibi olumsuz durumlarla karşılaşmamak adına kendiniz için doğru program, doğru alan, doğru kıyafet ve ayakkabılar tercih ettiğinizden emin olmalısınız. 
• Çok açken veya yemekten hemen sonra yapılan fiziksel aktiviteler iyi gelmeyecektir. 
• Bol su tüketilmelidir.  
• Eklemlere ağır gelecek aktiviteler tercih edilmemelidir. 
• Düşme ihtimalinin bulunduğu pozisyonlardan kaçınılmalıdır.  

Yaşlılığa bakış açısı her toplumda farklılık gösterse de yaşlılık dönemi toplum içerisinde sosyal, ekonomik, psikolojik ve biyolojik olarak ele alındığında yaşlı bireylerin bakıma muhtaç ve pek çok anlamda zayıf kimseler olduğu yanılgısı oluşabilmektedir. Halbuki yaşlı bireylerin bilgi, beceri ve hayat tecrübeleri düşünüldüğünde gençlerin bu bilgi ve tecrübelerden yararlanması gerektiği sonucuna varmaktayız.

Bilgelik konusunda yapılan çalışmalar son yıllarda hız kazanıp derinleşse de bilgeliğin tanımı henüz net bir biçimde yapılmamıştır. Doğu ve Batı kültürlerine bakıldığında bilgelik; yaşamın nedenini ve nasılını bilmek, yaşadığı süreç boyunca gelişen değişimlerin farklı bağlamlar üzerindeki etkilerini anlayabilmek, kişisel bilginin sınırlarını bilmek ve güçlü sezgi ve farkındalıklara sahip olmak olarak açıklanmaktadır.

İleri yaşlarda özellikle de 80 yaşından itibaren yaşlı bireylerin bir kısmında Demans görülmesi yaşlılar hakkında negatif bir önyargıya neden olmuştur. Yaşlandıkça fiziksel gerilemeler olduğu doğrudur fakat bilişsel anlamda bir gerilemenin olduğu saptanmamıştır. Aksine geçen yıllar büyük bir tecrübe kazanılmasını sağlamış, uygun ortam sağlandığında ise bu bilgi ve tecrübenin kuşaklararası geçişi gerçekleşmiştir.

Yaşlı bireylerin teorik, pratik ve üretici deneyimleri yaşam bilgisi açısından ele alındığında yaşlılık döneminin bir hazine özelliği taşıdığı anlaşılacaktır. Bilgece yaş almak ise karşılaştıkları zorluklarla başa çıkabilmek için strateji geliştirip analitik düşünebilmek ve yaşam dersi çıkarabilmek açısından önemlidir. Ayrıca bilgece yaş almak sağlıklı yaşlanmayı etkileyen en önemli faktörlerden biridir.

Bilgece Yaşlanmanın Olmazsa Olmazları

• Yaşam bilgisi
• Sezgi ve farkındalık
• Üretkenlik
• Deneyim
• Zekâ ve bilişsel fonksiyonlar

Bireyin yaşamın anlamına dair düşünce yapısı, edindiği tecrübeler, sorunlar karşısında pratik çözümler üretebilmesi, yeniliğe açık olması ve çağa ayak uydurabilmesi, etrafında gelişen olayların birbiriyle olan uyumunu sezebilmesi ve farkındalık düzeyinin yüksek olması bilge bir yaşlı olabilmek için gerekli kriterlerdendir.

Ekolife Yaşam Merkezi’nde kurum sakinlerinin yaşam tecrübelerine önem verildiği bireye hissettirilir, bilişsel fonksiyonları eğitici oyunlarla desteklenir, aktif ve üretken bir yaşlılık dönemi geçirebilmesi için gerekli ortam ve koşullar oluşturulur.

Yaşlılık bireyin ilerleyen zamana bağlı olarak değişen dünyaya uyum sağlayamaması ve fiziksel yetersizliklerinin başlaması olarak bilinmektedir. Yaşlılık sadece yaşın ilerlemesi olarak algılanmamalı biyolojik, sosyolojik ve psikolojik boyutlarının olduğu da bilinmelidir. Yaşlılık dönemi kronolojik olarak genç yaşlı (65- 74), orta yaşlı (75- 84), ileri yaşlı (85 ve üzeri) şeklinde sıralanmaktadır ve yapılan araştırmalar gelecek elli yıl içerisinde yaşlı nüfusun dört kat artacağını ortaya koymuştur. Yaşlı nüfusundaki artış ve yaşam süresinin uzaması; ileri yaş sorunlarını ve yaşlı bakımını daha etkili bir biçimde gündeme getirmiştir. Yaşlı bakımı bireysel bir sorun olarak düşünülmemeli sosyal devlet anlayışı ile birlikte toplumsal sorun olarak algılanmalıdır.

Yaşlı Bakımına İhtiyacı Olan Bireylerde Görülen Sorunlar

• Bireyler yaşlılık döneminde daha sık rahatsızlanmakta ve bağışıklık sistemleri genç zamanlarına oranla daha zayıf olmaktadır. Yaşlı bakımını üstlenen kişi veya kurumların en sık rastladığı problemler demans, alzheimer, idrar kaçırma, işitme sorunu, görme bozukluğu, yürüme ve dengede sorun, uyku problemi, bası yaralarıdır.
• Yaşlı bireylerde rastlanan bir diğer sorun ise sosyal çevreye uyum sağlayamama problemidir. Kuşak çatışmaları ve hızla değişen dünyaya ayak uyduramamaları sosyal çevreye uyum sağlamalarına engel olmaktadır.
• Uzunca süren çalışma hayatından sonra emekliye ayrılmak yaşlı bireylerin boşluk hissine kapılmasına neden olan etmenlerden biridir.
• Yaşlı bakımında karşılaşılan bir diğer sorun ise ileri yaştaki bireyin kendini izole edip yalnızlık hissine kapılmasıdır.
• Tüm bunların yanı sıra yaşlı bakımının başlı başına bir sorun olduğu da söylenebilmektedir. Bakıma ihtiyaç duyan, kendi kendine yetemeyen bireylerin aile veya Ekolife gibi kurumlardan destek alması gerekmektedir. Bu anlamda en önemli faktörlerden biri de her bakımdan güvenilir ve hizmet kalitesine inanılan bir kurum bulmaktır. Ekolife Yaşam Merkezi misafirlerine huzurlu, güvenilir ve yaşam kalitesini artırmaya yönelik hizmet anlayışı ile inşa edilmiş bir kurumdur.

Ekolife Yaşam Merkezi’nde Yaşlı Bakımı

• Ekolife, misafirlerinin öznel yaşam kalitesini artırmayı amaçlayan yaşlı bakım programlarına sahiptir.
• İlkeleriyle örtüşen konut yapısı, egzersiz ve sosyal aktivite alanları, uzman personel kadrosu ile yaşlı bakım hizmeti verilmektedir.
• Kurum sakinlerinin fiziksel- ruhsal sağlıklarına gereken önem verilmiş, çevresel faktörlerden etkileniş durumlarına özen gösterilmiş ve sosyal ilişki kurmalarına olanak sağlanmıştır.
• Ekolife, bireylerin cinsiyet, yaş, sağlık, eğitim, köken gibi karakter üzerlerinde derin tesirler bırakan tüm etmenlere karşı son derece saygılı ve anlayışlı yaklaşıp onların yaşam doyumlarını hat safhada tutmaya özen göstermektedir.

Sizler de kendiniz veya sevdikleriniz için Ekolife’ın yaşlı bakım hizmetlerinden gönül rahatlığıyla faydalanabilirsiniz.

Fizik tedavi, bireylerin hareket kabiliyetlerini en üst seviyede tutmaya yardımcı olan ve kökeni M.Ö. 460 senelerine dayanan bir bilim dalıdır. Vücuda dışarıdan uygulanan masaj, egzersiz gibi programlarla hem var olan ağrıları gidermeye ve engellemeye hem de bireylerin yaşadığı hareket kısıtlılığını ortadan kaldırmaya yaramaktadır.

Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanlığı, 6 yıl tıp eğitimi alıp ardından TUS’u kazanan ve 5 yıl ihtisas yapan kişilere verilen unvandır. Fizyoterapistler ise Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü’nden aldıkları 4 yıllık eğitim sonucunda mezun olurlar. Yaptıkları işin kökeninin aynı olması itibarıyla halk arasında sıkça karıştırılsa da bu iki unvan birbirinden farklıdır.

Ameliyat, spora bağlı yaralanmalar ve başka hastalıklara maruz kalanlar dışında fizik tedaviye ihtiyaç duyan bir diğer grup ise yaşlı bireylerdir. Yaşlılıkta yaşanan biyolojik gerilemelerin de etkisiyle en çok rastlanan durumlardan biri de hareketsizliktir. Yaşlı bireyin daha genç dönemlerine oranla günlük rutin aktivitelerini yerine getirememesi, onun psikolojisi üzerinde olumsuz izler bırakmaktadır. Bu nedenle yaşlılıkta fizik tedavi uygulanması pek çok sorunu ortadan kaldırmaya yardımcı olan oldukça etkili ve gerekli bir hizmettir.

Yaşlılıkta;  denge kaybı, kas ağrıları ve kasılmalar, kronik ağrılar, yürümede zorluk, felç geçirme riski, damar tıkanıklığı olma ihtimali sıkça görülmektedir. Bu sorunların ortaya çıkmasını engellemede ve giderilmesinde fizik tedavinin önemi çok büyüktür. Yaşlılıkta fizik tedavi uygulanırken her yaşlı bireyin aldığı hizmet kendine has olacak şekilde egzersiz programı hazırlanmaktadır. Çünkü bireylerin yaşa bağlı olarak yaşadığı problemlerin yanı sıra biyolojik kaynaklı rahatsızlıkları da olabilmektedir. Aynı zamanda her yaşlının hareket kabiliyeti farklı olduğundan fizik tedavi uygulayan uzmanlar, hekimin çıkardığı programlara uygun hizmetler sunmaktadır.

Fizik Tedavi Hizmetlerinde Temel Amaç

• Ağrıları hafifletmek
• Hareketsizliği ortadan kaldırmak
• Kasları kuvvetlendirmek
• Yaşam kalitesini artırmak
• Ameliyat sonrası iyileşmeye yardımcı olmak
• Vücuda esneklik kazandırmak

Ekolife Yaşam Merkezi’nde hem korumaya hem de tedavi etmeye yönelik fizik tedavi ve rehabilitasyon hizmetleri uygulanmaktadır. Ekolife, bu hizmet kapsamında yaptığı çalışmaları alanında uzman ekiplerle iş birliği içerisinde yürütmektedir. Böylece kurum sakinlerinin yaşam kalitesini maksimum seviyede tutmakta, yaşam boyu dinç, aktif ve neşeli kalmaları için gereken tüm desteği sağlamaktadır.

Ülkemizde yaşlı nüfus oranı, gelişen teknoloji ve tıbbi imkânların artması sebebiyle günbegün çoğalmaktadır. Bu durum da ileri yaştaki bireylerin yaşayabileceği hem fiziki hem de psikolojik problem veya hastalıklara daha fazla eğilme gereksinimi doğurmuştur. Fakat sanayileşme ile birlikte köyden kente doğru yapılan göçler, kadının çalışma hayatına girmesi gibi etmenler dolayısıyla çekirdek aile yapısı yaygınlaşmaya başladığından devreye bakım merkezi ve huzurevleri gibi kurumlar girmektedir.  

Bebeklik, çocukluk, ergenlik, yetişkinlik ve yaşlılık gibi birçok dönemden geçen insan, hayatı boyunca sürekli gelişim içerisindedir. Yaşadığı çevre, ailesinden iş yaşamına varıncaya kadar hayatına dahil olan herkes, hayatını idame ettirdiği dönemin özellikleri, biyolojik etmenler (soya çekim) gibi pek çok şey zincirin halkaları gibi birbirine bağlıdır ve bu halkalar yaşlının psikolojisini etkileyen unsurlardır. Yaşına hürmet edip tecrübesine saygı duyduğumuz yaşlı bireylerin psikolojisini anlamak ve bu yıllarının en güzel şekilde geçmesini sağlamak için fizikî tedavilerine özen gösterdiğimiz kadar psikolojik durumlarına da dikkat etmeliyiz. 

Yaşlılarda Görülebilecek Psikolojik Sorunlar 

• Depresyon: Yaşlılarda görülen en belirgin ruhî semptomlardan biri depresyondur çünkü bu dönemde bireyler birçok kayba şahit olabilmektedir. Bunlar fiziksel yetersizlikler görülmesi, sosyal konumunu kaybetmesi veyahut da bir yakınını kaybetme olarak karşımıza çıkabilmektedir. 

• Yalnızlık Hissi: Varsa çocukların iş veya evlilik nedeniyle evden uzaklaşması, eşin veya diğer yakınların vefatı gibi olumsuzluklar yalnızlık hissi doğurabilmektedir. Bazı durumlarda ise ileri yaştaki bireylerin kalabalıklar içerisinde yalnız hissettiği görülmektedir.  
• Başkalarına Bağımlı Hissetme: Yaşın ilerlemesine bağlı olarak fiziksel yetersizlikler ortaya çıkmaya başlamaktadır. Kendisinin hem çağa hem de günlük rutin işlerine uyum sağlayamadığını gören ve hastalıklar nedeniyle işlerini halledemeyen yaşlı bireylerin başkalarına bağımlı olmaya başladıklarını görmekteyiz. Bu hem kendisi hem de yakınları için olumsuzluk teşkil etmektedir.  
• Yetersiz, Faydasız Hissetme: Gelişen teknolojiye, kendinden sonraki kuşaklara, hayatın hızına yetişmekte zorlanan yaşlılar kendini yetersiz ve faydasız hissedebilmektedir. Emekliye ayrılma gibi durumlarda birden boşluğa düşebilir, sonucunda ise kabuğuna çekilip mutsuz bir hayat sürebilir.  

Tüm bu sorunların neticesinde yaşlı psikolojisinde ciddi bozulmalar görülebilmektedir. Psikolojik sorunlar; sinir, öfke patlamaları, içe kapanma, çevreyi suçlama, hayattan keyif alamama, alınganlık, istifçilik, korku, şüphecilik gibi pek çok şekilde kendini göstermektedir.  

Yaşlı Psikolojisini Olumlu Yönde Etkileyen Davranışlar 

Yaşlı bireyleri modası geçmiş bulmak, yetersiz hissettirmek zaten zorlaşmaya başlayan yaşamlarını kötü yönde etkilemeye neden olacaktır.  

Bu nedenle yaşlı bireylerin; 

• Güvenlik 
• Saygı  
• Sevgi 

• Ait olma 
• Tanınıp benimsenme  

gibi gereksinimlerini tehdit edecek davranış ve tutumlardan dikkatle kaçınılmalıdır. Gerekirse Ekolife gibi profesyonel hizmet sağlayan kurumlardan destek alınmalıdır. Yaşlı bireyin mahremiyetine dikkat edilmeli, daima güler yüz ve anlayışla yaklaşılmalıdır. İnsanın, hayat döngüsü bitene kadar gelişmeye devam ettiği unutulmamalıdır ve yaşlı bireyin tecrübelerinden faydalanılabileceği sezdirilmelidir. Beslenme, doktor kontrolleri, ilaç takibi, düzenli egzersiz programı ve sosyalleşme alanları ile aktif ve zinde bir yaşam imkânı sunulmalıdır. Böylece yaşlıların yaşam kalitesi artmış, psikolojisi iyileştirilmiş, mutlu ve sağlıklı bireyler olmasına olanak tanınmış olacaktır.  

Herkes kendisi veya sevdikleri için en iyisini istemekte ve yaş ilerledikçe de bu isteğin ihtiyaca dönüştüğü görülmektedir. Çünkü yaşlanan bireyin hastalıklara karşı direnci düşmekte ve bazı fiziksel/bilişsel yetersizlikleri oluşmaktadır. Hal böyleyken huzurevi seçimi esnasında lüks huzurevi arayışına girilmesi oldukça normaldir.  

Lüks kavramından bahsedildiğinde akla yalnızca pahalı ve şaşaalı sözcükleri gelmemelidir çünkü lüks aslında bireyin kendisini ayrıcalıklı hissettiği her durum ve nesneyi tanımlamak için kullanılabilmektedir. Lüks huzurevi seçimi yapılırken yaşlı bireyin konforlu bir yaşam sürdüreceğinden ve hayat kalitesinin en üst seviyede tutulacağından emin olunmalıdır. Hem tıbbi personelin uzmanlık ve tecrübesine hem de huzurevinin yeterli ve özenli olup olmadığına dikkat edilmelidir. Ayrıca lüks huzurevi sakinlerinin ve dönemsel bakım misafirlerinin keyifli vakit geçirdiğine, tesisin bütünsel anlamda “iyi” olduğuna kanaat getirilmesi gerekmektedir. 

Huzurevini Lüks Hale Getiren Özellikler 

• Konut koşulları: Huzurevlerinde kalan kişilerin ileri yaşta ve birçoğunun çeşitli hastalıkları bulunması sebebiyle iyileştirilmiş konut koşullarında yaşamlarını sürdürmeleri oldukça önemlidir. Isınma, doğru aydınlatma, yeşil alanların varlığı, gürültüden uzak, hijyenik ve bakımlı bir kurum olması, tıbbi ekipmanların yeterliliği, güvenlik önlemlerinin derecesi ve 7/24 ulaşılabilir durumda olması lüks huzurevinde bulunması gereken konut özelliklerinin başında gelmektedir.  
• Tesisin Konumu: Lüks huzurevinin şehir merkezlerinden uzakta olmaması gerekmektedir. Olası sağlık sorunlarında kurumun imkânlarından fazlası gerektiğinde hızlıca hastane ve eczanelere ulaşılabilmesi, telefonun çekiyor olması oldukça önemlidir. 
• Konfor Düzeyi: Huzurevi sakinlerinin kalacakları odaların rahat olması, -varsa- oda arkadaşlarının uyumlu kişilerden seçilmesi, yeşil alanların bulunması, güneş gören ferah bir mekân olması gibi özellikler konforu artıracak niteliktedir.  

• Sosyal Aktivite Programları: Lüks huzurevinde çeşitli sosyal aktivite programlarının düzenlenmesi yaşlı bireyin neşeli, sıkıcılıktan uzak ve huzurlu vakitler geçirebilmesini sağlayacaktır.  
• Beslenme: İleri yaştaki bireylerin birçoğu çeşitli rahatsızlıkları sebebiyle diyet uygulamak durumunda kalmaktadır. Huzurevinde ise uzman diyetisyen tarafından her bireyin kendine özgü beslenme programları oluşturulmalıdır. 

Bütün bu özellikler dikkate alındığında Ekolife’ın, lüks huzurevi veya lüks bir yaşam merkezi dendiğinde akla gelebilecek kurumların biri olduğu anlaşılmaktadır.  Ekolife Yaşam Merkezi, hem güler yüzlü ve anlayışlı personeli hem de kaliteli hizmet anlayışı sebebiyle gönül rahatlığıyla tercih edebileceğiniz bir merkezdir. Sizler de böyle bir kurum arayışı içerisindeyseniz bizimle iletişime geçip daha detaylı bilgiye erişebilirsiniz.  

İnsanoğlunun var olduğu günden bu zamana dek önüne geçemediği olgulardan biri de yaşlanmadır. Fakat bilim ve teknolojinin ilerlemesi ve bu ilerlemelerin tıp dünyasında olumlu etkiler göstermesi yaşlanmayı geciktirmeye ve daha sancısız bir dönem haline getirmeye vesile olmuştur. Toplumlardaki refah seviyesi artıp gelişmiş ülke konumuna gelindikçe yaşlı nüfus oranında artış meydana gelmiştir. Bu da huzurevi gibi mekânlara daha çok ihtiyaç duyulmasını ve eskiye nazaran daha fazla gündeme gelmesini sağlamıştır.  

Modern öncesi zamanda yaşlılık zayıflık değil aksine bir güç olarak görülmekteydi fakat günümüz modern çağında kadının iş yaşantısına girmesi, dijitalleşmenin hızlı bir şekilde yaygınlaşması ve kırdan kente yapılan göçlerin artması neticesiyle yaşlanma bir sorun olarak görülmeye başlanmıştır. Ülkemizin en gelişmiş kenti olan İstanbul oldukça yoğun bir göç almaktadır ve haliyle huzurevi ihtiyacının da en fazla hissedildiği şehir yine İstanbul’dur. Yapılan araştırmalar sonucunda elde edilen verilere göre İstanbul’daki yaşlı nüfus oranının; Muğla, Sakarya, Eskişehir ve Trabzon gibi kentlerin de içerisinde bulunduğu 61 şehrin genel nüfusundan daha fazla olduğu gözlemlenmiştir.  

Ekolife Yaşam Merkezi, İstanbul huzurevleri arasında oldukça seçkin bir konuma sahip ve misafirlerine huzur dolu yaşam imkânı sunan bir merkezdir. Konumu itibariyle büyük bir avantaja sahip olan Ekolife’ın hem sağlık kuruluşlarına kolayca ulaşım imkânı olması hem de ziyaretçilerini zorlamayacak bir güzergâhta bulunması huzurevi tercihlerinde oldukça önemlidir. İstanbul gibi büyük bir kentin merkezinde oluşunun yanı sıra şehrin gürültü ve telaşesinden uzakta dingin, huzurlu bir yaşam merkezi olarak hizmet verdiğimizi de söylemekte yarar var. 

Huzurevinde Olmanın Avantajları 

Ekolife Yaşam Merkezi İstanbul’da misafirlerine özenle ve güler yüzle en kaliteli hizmeti sunmaya gayret eden bir yaşam merkezidir. “İyi” bir huzurevinde bulunması gereken tüm özelliklerin barındırılmasına dikkat edilerek inşa edilmiştir. Bakıma ihtiyacı olan ve günlük yaşantısında kendini yalnız hissetmek istemeyen ama karmaşadan da uzak durmayı yeğleyen bireylerin keyifli vakit geçirmeleri ve diğer tüm hizmetlerden faydalanabilmeleri için tercih ettikleri bir kuruluştur. Diğer avantajları ise şöyledir: 

• Genel olarak yaşlı bireyin kendi yaş grubuyla vakit geçirme imkânı olması kuşak çatışmalarına bağlı yaşanabilecek üzüntüleri engellemektedir. 
• Beslenme, doktor kontrolü ve ilaç takibi gibi konuların profesyonel kişiler tarafından düzenlenip bireyin dikkatlice izlenmesi ve devamlı güvenilir ellerde olduğunun bilinmesi oldukça kıymetlidir. 

• Kişiye özel egzersiz programları hazırlanması yaşlı bireyin aktif bir yaşam sürmesini sağlamaktadır. 
• Huzurevi sakinlerinin aralıklı olarak sosyal aktivitelere katılması sağlanmaktadır.  
• Temizlik, kişisel bakım ve güvenlik ihtiyaçları titizlikle karşılanmaktadır. 
• Sevgi, ait olma, şefkat ve güvende hissetme gibi gereksinimler oldukça zarif bir şekilde karşılanmaktadır. 

Bireyler yaş ilerledikçe günlük aktivitelerini gerçekleştirmede, çevrelerine uyum sağlamada zorlanabilmekte ve başkalarının yardımına ihtiyaç duyabilmektedir. Yaşlanma olarak adlandırdığımız bu durum Dünya Sağlık Örgütü’ne göre 65 yaş ve üzeri bireylerde görülür fakat yaş almak ile yaşlanmanın aynı şey olmadığını da unutmamak gerekir. Yaşlanma hızı, yaşlanmaya bağlı gelişen hastalıklar ve yetersizlikler kişiden kişiye farklılık göstermektedir. Bu nedenle her birey için uygulanan yaşlı bakım hizmeti yaşlının kendisine özel olmalıdır.

Ülkemizde de diğer gelişmekte olan ülkelerde olduğu gibi yaşlı nüfusunda belirgin bir artış gözlemlemekteyiz. Bunda bilim ve teknolojinin ilerlemesi, yaşam refahının yükselmesi ve dolayısı ile yaşam süresinin uzaması gibi faktörler oldukça etkili olmuştur. Hem yaşlı nüfustaki artış hem de yaşam süresinin uzaması bir ülkenin sağlık hizmetlerini, politik yaklaşımlarını, sosyal devlet duruşunu fazlasıyla ilgilendirir. Yaşlı bakım hizmetleri gerek evde bakım olarak gerekse de huzurevi/yaşam merkezi gibi kurumlarda sağlanmaktadır.

Yaşlı bakımında bireyin refah düzeyini yükseltmeye ve hayat kalitesini artırmaya yönelik çalışmalar yapılmalıdır. Kendiniz veya aile büyükleriniz için iyi bir kurum arayışına girdiyseniz tercih edeceğiniz merkezin bu yazımızda değindiğimiz özellikleri sağladığından emin olmalısınız.

“Kaliteli”  Yaşlı Bakım Hizmeti İçin Gerekli Koşullar

• Yeterli ve Dengeli Beslenme: Yaşlı bakımında en özen gösterilmesi gereken durumlardan biri beslenmedir. Yaşlandıkça bağışıklığı zayıflayan bireylerin dengeli beslenmesi gerekmektedir. Ayrıca birçok yaşlının kronik hastalığa sahip olduğu da düşünülürse bireye özel beslenme programı çıkarmak da elzem hale gelmektedir.
• Konut Uygunluğu: İhtiyaçlar hiyerarşisinin tabanında bulunan barınma gereksinimi, yaşlı bireyin bakımında önemli bir rol oynamaktadır. Yaşlı bakım hizmeti verilecek konutun; ısı durumu, ışıklandırması, güvenilirliği, oda ve banyo/tuvaletlerin hijyeni ve genişliği, şehir merkezine ve sağlık kuruluşlarına yakın oluşu, 7/24 ulaşılabilir durumda olması gibi pek çok özelliği bir arada bulundurması gerekir.
• Düzenli Sağlık Kontrolü ve Var Olan Hastalıkların Tedavisi: Yaşlı bakım hizmeti veren kurumlarda olmazsa olmaz denecek bir hizmet de sağlık taramaları, tedaviler ve ilaç takibidir.
• Kişisel Bakım ve Otelcilik Hizmetleri: Sağlıklı yaşlı bakımında kurumlar misafirlerinin ve kullandıkları tüm alanların hijyenine dikkat etmelidir.
• Psikolojik Destek: Çevresine ve hızla değişen zamanın ritmine uyum sağlamada zorlanan yaşlı bireylere fizyolojik olduğu kadar psikolojik destek de sağlanmalıdır.
• Sosyal Aktivite ve Egzersizler: Yaşa bağlı olarak gerilemeye başlayan fiziksel aktifliğin körelmemesi için bireyin kendisine özel olarak hazırlanmış egzersiz programını düzenli olarak uygulaması sağlanmalıdır. Sosyal aktivitelerle desteklenmeli, keyifli anlar geçirmesine vesile olunmalıdır.

Ekolife Yaşam Merkezi güvenilir ve kalitesiyle anılan bir kurum olmak için bu koşulların her birini özenle oluşturmuş, misafirleri için daima en iyisini düşünmüştür. Sizler de oldukça çeşitli olan hizmetlerimiz hakkında detaylı bilgi almak isterseniz bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Bebeklik, ergenlik, yetişkinlik gibi gelişim evrelerinden biri olan yaşlılık dönemi, bireylerin psikolojik, biyolojik ve sosyal anlamda tüm yönlerini kapsayan bir dönemdir. Bu süreçte yaşlı bireylerde hareket kısıtlılığı, hastalık risklerinin artması ve kapasitelerinde yetersizlik gibi durumlar yaşanmakta sonucunda ise pasif, mutsuz ve sağlık sorunları olan yaşlılar ortaya çıkmaktadır.

Aktif ve sağlıklı yaşlanma kavramı da bu noktada devreye girmektedir. Bilim ve teknolojinin ilerlemesi ve bunun tıp alanına olumlu katkıları olması, yaşam refahının yükselmesi, kadının iş hayatına girmesiyle doğumların azalması gibi pek çok sebep toplumlardaki yaşlı nüfus oranının artmasını sağlamıştır. Yaşlı nüfus oranı artıp toplumlar yaşlandıkça aktif ve sağlıklı yaşlanma kavramından sıkça bahsedilmeye başlanmıştır. Bu bahislerdeki anahtar kelimeler ise bağımsızlık ve topluma katılımdır. Yaşlanan bireyin nasıl bağımsız kalacağı, günlük hayatını nasıl idame ettireceği, uzayan ömründe yaşam kalitesini nasıl koruyacağı ve nasıl aktif olacağı soruları gündeme gelmiştir.

Sağlıklı yaşlılık dönemi için en önemli etmenlerden biri geçiş sürecidir. Genellikle geçiş dönemini tetikleyen bir olay meydana gelir ve birey yeni çözümlere ihtiyaç duymaya başladığını, eskisinin artık işe yaramadığını fark eder. Yeniye alışabilme, reddetmeme aksine anlamaya ve uyum sağlamaya çalışma her anlamda sağlıklı bir yaşlılık süreci geçirileceğinin habercisidir. Aktiflikten kasıt ise sadece fiziksel aktivite değildir, bilişsel anlamda yeniliğe ve gelişime açık olma da aktif yaşlanmayı sağlar.

Aktif ve Sağlıklı Bir Yaşamı Etkileyen Faktörler

1. Bireysel faktörler
2. Biyolojik Süreç: Biyolojik bir süreç olan yaşlanma içerisinde genetik faktörler de bulunmaktadır ve bu genetik etmenlerin sağlıklı yaşlanmayı etkilediği bilinmektedir.
3. Kişilik ve davranışsal etmenler: Aktif ve sağlıklı yaşlanmada en önemli belirleyicilerden biri de bireyin davranışsal tutumlarıdır. Düzenli egzersiz yapması, sigara ve alkol kullanımı, sağlıklı beslenmesi, düzenli doktor kontrolüne gitmesi ve böylece olası hastalıklara karşı erken teşhis imkânını elde etmesi onun hem aktif hem de sağlıklı bir ömür sürmesini sağlamaktadır.
4. Çevresel Faktörler
5. Fiziksel Çevre: Yaşlı bireyin yaşadığı çevre de onun yaşam kalitesi için önem arz etmektedir. Uygun konut koşullarında yaşaması, ısınması, temiz giyinmesi, bakımlı olması, sağlıklı ve dengeli beslenmesi, yaşadığı ortamın yaşlı dostu olması, egzersiz alanlarının bulunması, sosyal aktivite imkânlarının varlığı yaşlı bireyin aktif ve kaliteli bir süreç geçirmesini sağlayacaktır.
6. Sosyal Çevre: Yaşlının sosyal çevresinden her anlamda destek görmesi, mahremiyetine saygı duyulması, herhangi bir istismara maruz kalmaması onun topluma ve hayata daha aktif olarak katılmasını sağlar.
7. Sağlık Faktörleri

Yaş aldıkça fizyolojik gerilemeler, sağlıkta bozulmalar görülebilmektedir. Yaşanılan rahatsızlıklar kişiden kişiye farklılık gösterse de birçok yaşlıda bazı kronik hastalıkların yaygın olarak baş gösterdiği bilinir. Birey ister aile evinde isterse de yaşam merkezinde olsun ilaç takibine ve hastalıkların gerektirdiği perhizlere dikkat edilmesi gerekir. Ayrıca devletin sağlık güvenceleri ve bakım hizmetleri de tüm yaşlı bireyleri kapsayacak ölçüde olmalıdır.

• Ekonomik Belirleyiciler

Ekonomi, yaşlı bireyin hayatını idame ettirebilmesi ve aktif ve sağlıklı yaşlılık süreci geçirebilmesi için en gerekli faktörlerden biridir. Sosyal güvencesi ve emekli maaşı olmayan yaşlıların pek çok mağduriyet yaşadığı bilinmektedir.

Ekolife Yaşam Merkezi, tüm misafirlerinin aktif ve sağlıklı yaşlılık dönemi yaşaması için tüm gerekli koşulları oluşturmuştur. Güler yüzlü personeli ve uzmanlardan oluşan sağlık ekibi ile sizlere kaliteli hizmet sağlamayı amaçlamaktadır.